Ağustos böceği ve karınca

Zamanın birinde bir ağustos böceği ile bir karınca yaşarmış. Keyfine oldukça düşkün olan ağustos böceği saz çalar, şarkı söyler ve tüm vaktini eğlenerek geçirirmiş. Bütün bir yazı şarkı söyleyerek geçiren ağustos böceği kışın gelmesi ile birlikte zor günler geçirmeye başlamış. Kış gelince havalar soğumuş ve yağmurlar başlamış evinde hiç yiyeceği bulunmayan ağustos böceği hem üşümüş hem de karnı çok acıktığı için şarkı söyleyemeyecek kadar halsiz kalmış. Çünkü bütün bir koca yazı şarkı söyleyip eğlenerek geçiren ağustos böceği kış için hazırlık yapmamış. Oysa komşusu karınca ise, o keyif içinde gününü gün ederken sürekli çalışmış ve tüm yaz boyunca kış mevsimi için hazırlıklar yapmış. Soğuktan tir tir titreyen ağustos böceğinin aklına hemen karınca gelmiş ve apar topar komşusu karıncanın kapısına gelerek ödünç yiyecek almak istemiş.

Karıncadan ödünç yiyecek isterim yaz ayı gelince de tekrar öderim demiş. Karıncanın kapısını çalmış. Karınca kapıyı açınca karşısında soğuktan üşümüş üstelik de aç olan ağustos böceğini görmüş.
Bir şey mi istiyorsun ağustos böceği, demiş.
Ağustos böceği karıncaya,
Karınca kardeş havalar çok soğudu ve karnımda çok aç, ancak evimde yiyecek hiç bir şey yok bana borç olarak yiyecek bir şeyler verir misin? Söz veriyorum borcumu öderim, diyen ağustos böceğine, karınca;
Neden yiyecek bir şeyin yok bütün bir yaz boyunca ne yaptın sen demiş.
Ağustos böceği oldukça utangaç bir tavırla
Başını önüne eğerek ben saz çaldım, şarkı söyledim, ancak kış için bir hazırlık yapmadım demiş. Ağustos böceğinin bu sözleri üzerine oldukça sinirlenen karınca;
Koca bir yaz şarkı söyleyip saz çalarak geçirdiysen şimdi de bol bol oyna o zaman demiş ve ağustos böceğinin suratına kapıyı kapatmış.
5 лайков 85 просмотров
Комментариев нет
Чтобы оставить комментарий, необходимо на сайте.