Sevdiklerini ihmâl eden adam ibretlik hikâye...

Adam çok sinirli ve endişeli bir halde eşine bağırıyor ve kızıyordu. Kavgaları ve babalarının annelerine bağırışını duyan iki çocuk uykularından uyanıp yanlarına gelmişlerdi. Ortada olan olayı ve babalarının hışmını gören kardeşler odada bir sedire sinip kalmışlardı. Adam eşine bugün çok nemli bir toplantısı olduğunu ve açık mavi gömleğinin neden ütülenmediğini haykırıp bağırıp duruyordu. Başka bir renk giyse sanki işten atılacak gibi bir havası vardı. Eşi bunu dile getirdiğinde adam, ‘’ Millete bu adam düzensiz, özensiz mi desinler niye böyle kötü giyiniyor mu desinler ve bana gülüp işi elimden alsınlar mı, bunu mu istiyorsun? ’’ diyordu.

Hemen istediği mavi gömleği ütüleyen kadın bittiğini dile getirdi ama adam bu sefer de işe geç kalmaktan, dakik olamamaktan ve bir anlamı olmadığından yakınıyor ve eşine kızıyordu. Siniri hala devam ediyordu. İkilinin çocukları çok korkmuş, dehşetle olan bitene bakıyorlardı. Kadın bunu fark etti ve ortalığı yumuşatmaya çalıştı. ‘’ Daha önceki günler çok daha zaman kaybettiğin oldu, mutlaka zamanında orada olursun. ‘’ dedi. Adam eşine hiçbir şeyden anlamadığını ve bugünkü sunumda gidenin ilk kendi olması ve dinleyenleri karşılamak gerektiğini söyledi. ‘’ Onlara Hoş Geldin demek iş için önemli.’’ Dedi.



Adamın siniri geçmiyordu. Hala aynı şekilde kızıp bağırıyordu ve evden bu dikkat dağınıklığı ile çıktı. Haksız yere azar işitmesine rağmen eşi adam için endişelenmişti. Bu sinirinden ve dikkatsizliğinden kaza yapmamasını diliyordu. Adam evden uzaklaşınca kadın çok korkmuş çocuklarının yanlarına gidip, onlara telkin vermeye ve rahatlatmaya çalıştı. Çocuklarının kafasını dağıtmak için onlara kahvaltı hazırlayacağını ve afiyetle yiyeceklerini söyledi. Kahvaltı hazırlamaya mutfağa gitti, tüm bu olanların yükünü ve eşinin başına bir şey gelmesi telaşı düşüncesini kesmek için hareketli müzikler açtı radyodan. Çocuklarının sevdiği haşlama yumurta için, yumurtaları ocağa koydu, sıcak süt için ocağa aynı zamanda süt de koydu. Daha sonra zeytinden, peynirden, çeşitli kahvaltılıklardan mükellef bir sofra hazırladı ve çocuklarını çağırdı.’’ Haydi kahvaltı yapalım. ‘’



Anne ve çocukları kahvaltı yaparken müzik çalan radyo yeni gelişen bir haberle kesildi. Kadının içine doğmuş olacak ki sesi biraz daha açtı, kulak kesildi. Spiker ayrıntıları bilinmeyen zincirleme bir kazayı genel hatlarıyla anlatıyordu. Kazanın yerini söylediği anda kadın aklından geçenin gerçekleştiğini anladı ve oturduğu yerde öylece, bomboş bakarak kalakalmıştı. Tarif edilen yer adamın her gün işe giderken kullandığı yoldu ve bu yolda çok fazla, yoğun trafik vardı.



Kadın aklına bunlar geldikçe deliriyordu. Zaten aklında böyle bir şey olabileceği düşüncesi hep vardı, canı çok yanıyordu. Çocuklarına ocağa dikkat etmelerini ve akıllıca salonda oynamalarını ve kapıyı kilitli tutmayı tembihleyip işi olduğunu söyleyerek evden ayrıldı. İlk defa yalnız bırakıyordu, çocuklar akıllıda olsa korkuyordu ve onları sürekli uyardı. Üzerine birkaç parça bir şeyler ve ulaşım için bir miktar para aldı.

Çok kötü hissediyordu, kocası ya bu kazada can verdiyse diye içi içini kemirirken dayanmayıp ağlamaya başladı. İçinde bir sürü soru vardı kocasının ölmüş olma ihtimali, evden onun kalbini bu denli nedensiz kırarak ayrılması onu çok üzüyordu. Hep sinirli olmayan adam çocukları tarafından böyle mi hatırlanacaktı? Bunlar kadının kafasında dönüp duruyordu. Tam kapıyı açıp çıkmak üzereyken önünde eşini gördü. Kocası kazayı mı duyduğunu sordu, kadın onayladı. Adam eşini sıkıca kavradı ve gözlerini sildi. O kazanın hemen yanı başında olduğunu ve ölse ne olurdu onu düşündüğünü söyledi ve o an yanlarına gelen çocuklarına sıkı sıkıya sarıldı. Hatasını anlamıştı, hiçbir şey ailesine olan sevgiden önemli değildi
3 лайков 103 просмотров
Комментариев нет
Чтобы оставить комментарий, необходимо на сайте.