Enkiniň tabletleri ýalany
Enki'nin Tabletlerinin Oxford Çevirileri ve Sitchin'in Kitabı ile Kısa Bir Mukayese
Değerli okuyucular, bu yazı üç bölümden oluşmaktadır:
I. Enki'nin tabletleri hakkında doğru zannedilen bir yalanın ifşası
II. Enki'nin insanın yaratılışıyla görevlendirildiği Sümer efsanesinin, Oxford Üniversitesi merkezli olarak geliştirilmiş "ETCSL" (Sümer Edebiyatının Elektronik Metinler Külliyatı) üzerindeki çevirisi
III. Diğer Enki merkezli Sümer metinlerinin genel tanıtımı ve linkleri
Her bir bölüm kendi başına yeterince anlamlı olacak şekilde hazırlanmıştır. Böylelikle ilginizi çeken bölüme doğrudan geçiş yapıp okuyabilirsiniz. Yinede sırasıyla okunmasını tavsiye ederim.
I. ENKİ'NİN TABLETLERİ HAKKINDA Kİ YAYGIN BİR YALANIN İFŞASI:
Değerli okuyucular, gün geçtikçe internette yayılan bir metin var. "Enki' nin sözleri" yazıp aratırsanız göreceksiniz ki, çıkan sonuçlardan bazıları farklı şeyler anlatsa da çoğunluğu aynı metni bize sunuyor ve bu metnin Sümer tabletlerinde aynen mevcut olduğu iddiasıyla önümüze konuyor.
Gerçekten bu uzaylı hikayelerinin metni Sümer tabletlerinde mevcut mu? Yoksa asıl kaynak başka bir şey mi?
Belki şaşıracaksınız ama kaynak gerçek tabletler değil , Zecharia Sitchin'in yazmış olduğu bir kitap. Enki'nin tabletlerini müzede değil D&R da buluyoruz. Türkiye'de satışı D&R üzerinden yapılan bu kitabın 20. sayfasına kadar olan kısım içerisinde kitabın arka planı anlatılmıştır. Buna göre Sitchin, Sümer tabletleri , kitab-ı Mukaddes ve farklı Ortadoğu medeniyetlerinin mitolojileri üzerine yaptığı araştırmalardan sonra topladığı bilgilerle bir Dünya tarihi senaryosu oluşturmuştur. Yani çıkarımsal olarak bir Dünya tarihi tezi oluşturuyor. Dikkat edin çıkarımsal diyorum. Kendi Dünya tarihi tezine uygun biçimde bu kitaptaki dramatik kurguyu yazmış. Yani doğrudan bu metni hiç bir Sümer tabletinde gösteremezsiniz. Bu Zecharia Sitchin'in kendi tezlerine dayanarak yazdığı bir bilim kurgu romanıdır. Yazıktır ki bizim bir çok internet yazarı ve bazı youtuberlar bu kitapta yazanları bize otantik olarak bulunmuş , yer altından çıkarılmış, orjinal Sümer tabletlerindeki metinlermiş gibi sunuyorlar.
Bana inanmayın. D&R a gidip kendiniz bakabilirsiniz veya internetten de D&R' da satıldığını görebilirsiniz. işte link: https://www.dr.com.tr/kitap/enki-nin-kayip-kitabi/hobi/parapsikoloji/urunno=0000000260147
Zaten bu linke tıklarsanız göreceksiniz ki, D&R 'ın bu kitap için yazdığı tanıtım kısmında şu ifadeler mevcut:
"Enki, başlangıçtan bu yana olanları gelecek nesillere anlatmak üzere bir yazıcı seçti ve ona bir Tanıklık Kitabı yazdırdı. Zaman uygun olduğunda mührü kırılıp açılacak kil zarfın içinde on dört kil tablet vardı.
Sümerce ve Akkadça tabletler, Babil ve Asur tapınak kütüphaneleri, Mısır, Hitit ve kenan "mitleri" ve de kutsal kitapta anlatılanlar bu kitapta okuyacağınız metnin esasını oluşturmaktadır. Bu dağınık ve parça parça malzemeyi ilk kez bir araya getiren Zecharia Sitchin, uzaylı bir tanrının özyaşam öyküsü, anıları ve geleceğe ilişkin kehanetleri şeklinde kurguladığı bu kitabında başlangıçtan bu yana olanları Anunnakilerin bakış açısından anlatıyor ve kadim tarihimizle, insan kültürüyle ve geleceğimizle ilgili varsayımlarımızın hepsine meydan okuyan bir destanı anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)"
Evet bu kitapta muharref Tevratta ki YaHWeH(Rabb) için anlatılanlar Enki'ye uyarlanıyor, Mısır , Kenan ve Hitit mitolojisindeki yaratıcı olarak geçen farklı isimdeki ve farklı efsaneleri olan 'tanrıların' aslında hepsinin bir olduğu iddia ediliyor ve tüm mitolojilerin Enki'den bahsettiğini kabul edip tüm bu mitolojileri kendi mantığına göre istediği gibi istediği yerinden birleştirerek bir Dünya tarihi senaryosu ortaya koyuyor Zecharia Sitchin.
Kitabın adı da zaten kitabı ele veriyor. Enki'nin Kayıp Kitabı. Yani, elimizde böyle bir şey yok ama olaki, var olduğunu kabul ettiğimiz Enki tabletlerini bulacak olursak üzerinde bunların yazacağını farz ediyoruz! Demek oluyor.
II. ENKİ'NİN İNSANIN YARATILIŞI İLE GÖREVLENDİRİLMESİNİ ANLATAN METNİN ÇEVİRİSİ
Enki'nin Kayıp Kitabı isimli kitabının giriş kısmında Zecharia Sitchin, tarihteki bazı kayıp tabletlere işaret edip Enki'ye dair tabletlerinde kaybolmuş olmasının normal olacağını ima ediyor fakat günümüzde Asurologların/Sümerologların çevirisini yapmış olduğu birçok metin varki Enki hakkında bize çok sayıda bilgi veriyorlar. Hatta bunlardan bazılarında Enki'yi baş rolde görüyoruz. Bu yazıda özellikle yaratılışla ilgili metnin Oxford merkezli çevirisi üzerinde duracağız. Diğer Enki merkezli tabletlerin ise genel bir tanıtımı ile onlara erişebileceğiniz linkler son bölümde verilecektir.
Geçmişte Sümerolog olmayan bir insanın Zecharia Sitchin'in söylediklerinin doğruluğunu araştırması daha zordu. Günümüzde ise kendi araştırmamızı yapmamız oldukça kolay. Sitchin'in yaratılış hakkındaki iddialarının doğruluğunu araştırmak için oldukça saygın bir sümeroloji kaynağına başvuracağız. Oxford Üniversitesi merkezli olarak hazırlanmış online Sümer külliyatına (kütüphanesine) bakacağız ama öncelikle kaynağın saygınlığını fark ettirmek için kısaca tanıtmak istiyorum.
ETCSL
ETCSL kısaltmasının Türkçe açılımı: Sümer Edebiyatının Elektronik Metinlerinin Külliyatı.
Ben bu proje ve onun eseri olan web sitesi için kısaca "Elektronik Sümer Külliyatı" demeyi tercih edeceğim.
Sitede yazanlara baktığımızda, Bütün başlıca Sümer metinlerini kapsadığı gibi Eski Babil döneminin başlarını da kapsadığını da anlıyoruz.
Bu bir Sümer dili sözlüğü değildir. Google Translate'e de benzetilmemelidir. çok sayıda Sümeroloğun yıllarca süren emeklerine dayanan çevirilerin sunulduğu online bir kütüphanedir. Her bir metin için hangi Sümerologların çevirilerine dayandığına ilişkin bilgiye de erişebiliyorsunuz. Bu online kitaplığın nasıl kullanılacağına ilişkin daha detaylı bilgi için bu yazının son bölümünde bir video bulacaksınız. Şu an sizi bunu öğrenmekle uğraştırmak istemediğim için insanın yaratılışıyla ilgili metnin çevrisine ulaşabileceğiniz linki hemen veriyorum:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.2#
Burada karşımızda 141 satırdan oluşan bir metin var. Ben genel bir özet sunmakla birlikte önemli kısımları doğrudan alıntılayacağım. İngilizce bilenlerin bu yazıyı okuduktan sonra metnin tamamına bakmalarını tasviye ederim. Bu metne "Enki and Ninmah" adını vermişler. İngilizce alıntıları sarı arka planla çevirisini ise mavi arka planla sunmayı tercih edeceğim.
Enki and Ninmah
1-11. In those days, in the days when heaven and earth were created; in those nights, in the nights when heaven and earth were created; in those years, in the years when the fates were determined; when the Anuna gods were born; when the goddesses were taken in marriage; when the goddesses were distributed in heaven and earth; when the goddesses …… became pregnant and gave birth; when the gods were obliged (?) …… their food …… dining halls; the senior gods oversaw the work, while the minor gods were bearing the toil. The gods were digging the canals and piling up the silt in Ḫarali. The gods, crushing the clay, began complaining about this life.
ilk olarak metindeki boşluklara dikkat çekmek isterim. Bununla sık karşılaşırız çünkü bulunan bazı tabletler aşağıdakiler gibi tahrip olmuşlardır.
ETCSL'nin (Elektronik Sümer Külliyatı'nın) eksik kısımları farketmemizi sağlıyor olması da olumlu bir durum.
Yukarıdaki paragrafın çevirisi
1-11. o günler ki, göğün ve yerin yaratıldığı günler; o geceler ki göğün ve yerin yaratıldığı geceler; o yıllar ki, kaderlerin belirlendiği; Anuna tanrılar doğduğunda; tanrıçalar evliliğe alındığında; tanrıçalar gökte ve yerde yayıldığında/paylaştırıldığında; tanrıçalar .............-iken hamile oldu ve doğurdu; tanrılar zorunlu olduğunda ........ onların yiyeceği ........... yemek salonları; küçük tanrılar zahmet çekerken üst düzey tanrılar işi denetliyorlar. Tanrılar kanalları kazıyorlardı ve Ḫaralı'daki siltleri(alüvyonları) yığıyorlardı. Killeri ezen tanrılar, bu yaşamdan şikayet etmeye başladılar.
12-23. At that time, the one of great wisdom, the creator of all the senior gods, Enki lay on his bed, not waking up from his sleep, in the deep engur, in the subterranean water, the place the inside of which no other god knows. The gods said, weeping: "He is the cause of the lamenting!" Namma, the primeval mother who gave birth to the senior gods, took the tears of the gods to the one who lay sleeping, to the one who did not wake up from his bed, to her son: "Are you really lying there asleep, and …… not awake? The gods, your creatures, are smashing their ……. My son, wake up from your bed! Please apply the skill deriving from your wisdom and create a substitute (?) for the gods so that they can be freed from their toil!"
çevirisi:
O zaman, Muazzam bilgelikten biri, tüm üst düzey tanrıların yaratıcısı , Enki yatağında yatıyordu, uykusundan uyanmıyordu, "engur" un derinliklerinde, yer altı sularında, başka tanrıların bilmediği yerde (yatıyordu).
Tanrılar, ağlayarak şöyle dediler: "O, acı çekmenin(lamenting) sebebidir!"
Namma, üst düzey tanrıları doğuran ilkel(ilk zamanlara ait) anne, tanrıların gözyaşlarını uykuya dalan kişiye, yatağından uyanmayana, oğluna götürdü: “Gerçekten orada uyuyor musun, ve …… uyanmıyor mu? Tanrılar, senin yaratıkların, mahvoluyorlar kendi .......
Oğlum, yatağından uyan! Lütfen bilgeliğinden kaynaklanan beceriyi uygula ve bir vekil(substitute) yarat.
tanrılar için böylece onlar kendi zahmetlerinden kurtulabilirler.
substitute kelimesinin anlamları: vekil, temsilci,yedek oyuncu, yerine geçen kimse; Fiil olarak kullanıldığında: yerini almak, yerine geçmek
24-37. At the word of his mother Namma, Enki rose up from his bed. In Ḫal-an-kug, his room for pondering, he slapped his thigh in annoyance. The wise and intelligent one, the prudent, …… of skills, the fashioner of the design of everything brought to life birth-goddesses (?). Enkireached out his arm over them and turned his attention to them. And after Enki, the fashioner of designs by himself, had pondered the matter, he said to his mother Namma: "My mother, the creature you planned will really come into existence. Impose on him the work of carrying baskets. You should knead clay from the top of the abzu; the birth-goddesses (?) will nip off the clay and you shall bring the form into existence. Let Ninmaḫ act as your assistant; and let Ninimma, Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… and Ninguna stand by as you give birth. My mother, after you have decreed his fate, let Ninmaḫ impose on him the work of carrying baskets."
5 lines fragmentary …… she placed it on grass and purified the birth.
çevirisi:
Annesi Namma'nın sözü üzerine Enki, yatağından kalktı. "Hal-an-kug" da, iyice ölçüp biçtiği(pondering) odasında, uyluğuna sıkıntıyla/rahatsızca vurdu(slapped).
Bilge ve zeki olan, ihtiyatlı, yeteneklerin ........., doğum tanrıçalarının hayata getirdiği herşeyin tasarımının biçimlendiricisi. Enki kolunu üzerlerine uzattı ve dikkatini onlara verdi.
ve sonra Enki, kendi tasarımlarının biçimlendiricisi, konuyu iyice düşündü, Annesi Namma'ya dedi ki:
"Annem, planladığınız yaratık gerçekten var olacak. Ona sepet taşıma işini yükle.
Abzu'nun tepesinden kil yoğurmalısınız; doğum tanrıçaları kili kesecek ve siz formu varoluşa getirmelisiniz. Ninmah'ın senin yardımcın olarak hareket etmesine izin ver; ve Ninnima'ya izin ver; Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… ve Ninguna doğururken bekler.
Annem, siz onun kaderini tayin ettikten sonra , Ninma'nın ona sepetleri taşıma emrini vermesine izin verin. "
5 satır bölük pörçük onu çimlerin üzerine yerleştirdi ve doğumu arındırdı.
44-51. Enki …… brought joy to their heart. He set a feast for his mother Namma and for Ninmaḫ. All the princely birth-goddesses (?) …… ate delicate reed (?) and bread. An, Enlil, and Lord Nudimmud roasted holy kids. All the senior gods praised him: "O lord of wide understanding, who is as wise as you? Enki, the great lord, who can equal your actions? Like a corporeal father, you are the one who has the me of deciding destinies, in fact you are the me."
Çevirisi:
44-51. Enki ……onların yüreğine neşeyi getirdi. O annesi Namma ve Ninma için bir ziyafet düzenledi.
Tüm soylu doğum tanrıçaları.......... lezzetli/narin kamış ve ekmek yedi. An, Enlil ve Lord Nudimmud kutsal çocukları kavurdu.
Tüm üst düzey tanrılar onu övdüler: "Ey geniş kavrayışın efendisi, kim senin kadar bilge olabilir? Enki, muazzam lord, kim sizin eylemlerinize yetişebilir?
Maddi bir baba gibi(sanırım öz baba gibi demek istiyor), sen, kaderlere karar vermenin ME'sine sahipsin. Sen aslında ME'sin. (Başka bir hikayede Enki kaderlerin yazıldığı tablete sahiptir. muhtemelen burda ona gönderme yapılıyor. "the ME" ile kastedilen bir kader tableti sanıyorum. Bu yazının devamında görüleceği üzere insanın kaderi üzerinde birden fazla tanrı belirleyici oluyormuş gibi bu inanç sisteminde.)
Buraya kadar olan kısım hakkında biraz değerlendirme yapalım. Bu mitolojik hikayeye göre:
Yerin ve göğün düzeni kurulduktan sonra yeryüzündeki tanrılar iki kısım imiş. üst düzey tanrılar denetim işini yaparken küçük tanrılar kanal kazıyor , kil eziyor, alüvyonları yığıyormuş. Herhangi bir Sümer şehrinde sulama kanallarının önemli olduğunu çünkü Sümerlerin tarıma önem verdiklerini hatırlarsanız buradaki kanal kazma faaliyeti daha anlamlı gelebilir. Benim anladığım kadarıyla tanrılar şehirlerde yaşıyormuş ve küçük tanrılar şehrin angarya işlerini yapıyormuş. İşte tam bu noktada Muazzez İlmiye Çığ hanımdan bir bilgi alıntılamakta fayda görüyorum:
“Sümer dini çok tanrılı bir dindi. Dünya'da, doğada görülen, hissedilen her nesnenin bir tanrısı vardı. Tanrılar insan görünümünde fakat insan üstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı.
İnsanlar gibi, onların da çocukları ve eşlerinden oluşan aileleri bulunuyordu. Bu aileler kral gibi bir baştanrı altında toplanmışlardı. Tanrılar da insanlar gibi sever, üzülür, kızar, kıskanır, kavga eder, kötülük yapar, hastalanır, hatta yaralanabilirlerdi. Yer, Gök, Hava, Su tanrıları yaratıcı, diğerleri yönetici ve koruyucu tanrılardı.”
Son cümleye dikkat ederseniz Sümer inancındaki tanrıların çoğusu yaratma gücü olmayan varlıklar olarak düşünülmüşlerdir. Öyleyse yukarıdaki hikayede bahsedilen kanal kazan küçük tanrıların da yaratma kudreti olmayan, yiyen, içen ve yorulabilen ama tabi görünmeyen varlıklar olarak düşünülmesi yerinde olacaktır. Sümerler yaratma kudretinde kabul ettikleri Enlil(Sümer dininde Hava,fırtına tanrısı) ve Enki(Sümer dininde su tanrısı) gibi tanrılarının da acıktığını ve yediğini kabul ediyorlardı. Yani tanrısal bir krallık olduğunu ve küçük tanrıları(düşük rütbe tanrıların) üst düzey tanrılara hizmet edip ihtiyaçlarını giderdiğini veya yardımcı olup desteklediğini kabul etmiş oluyorlardı. Ancak Sümer düşüncesine göre tanrılar göğün muazzam tanrısı kabul ettikleri An'ın soyundan geliyorlardı. Yani aslında hepsi uzak yada yakın akraba idi. Küçük tanrılar çalışmaktan yakınmaya başlayınca onların göz yaşlarına dayanamayan kişi Namma isimli tanrıça oluyor. Namma küçük tanrıların yerine çalışacak şehirlerdeki işleri görecek bir tür yaratılması için Enki'nin yer altındaki başka tanrıların bilmediği mekanına gidiyor ve uyandırıp planını ona kibarca emretmiş oluyor. Şunu hatırlatayım Sümer inancında tanrılar şehirlerinde yaşayan insanlardan kuvvet alıyor kabul edilirdi. Şehir halkının kurban ve duaları özellikle o şehrin koruyucu tanrısı için faydalı kabul edilirdi. Mesela Güneş tanrısı Utu'ya tüm şehirlerde inanılsada özellikle bir şehrin koruyucu tanrısı idi ve o şehirden kuvvet aldığı kabul edilirdi. yani Sümerler kendilerini tanrıların hizmetkarları olarak görüyormuş. Kral tanrılarla halk arasında bir aracı kabul edilirdi. Şimdi bu noktada insanın yaratılmasına ve küçük tanrıların yerine hizmetçi olarak geçmesine karar veren tanrının Namma olduğuna inandıklarını hatırlatalım ve Namma üzerinde birazcık duralım. Bunun için oldukça saygın başka bir kaynağa bakacağız. "ORACC" İsimli sümeroloji projesinden bahsetmek istiyorum. Bu projenin web sitesinde projenin yönetim kurulu üyeleri için şu bilgiler veriliyor:
Oracc Yönlendirme Komitesi (OSC) şu kişilerden oluşmaktadır: Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden Jamie Novotny , Cambridge Üniversitesi'nden Eleanor Robson , Pennsylvania Üniversitesi'nden Steve Tinney ve California Berkeley Üniversitesi'nde Niek Veldhuis'den oluşmaktadır . OSC, Oracc sisteminin devamlılığını ve belgelenmesini sağlamaktan ve projelerin oluşturulmasına ve bakımına yardımcı olmaktan sorumludur. Komite hiyerarşik değildir ve üyelerinin tamamı eşit statüye sahiptir.
Aşağıdaki link Oracc projesinin Namma hakkındaki web sayfasının linkidir.
http://oracc.museum.upenn.edu/amgg/listofdeities/namma/
Oracc 'ın sitesinde Namma hakkında şu bilgileri buluyoruz :
Namma (goddess)
Goddess from Eridu. She is known as the mother of the god Enki/Ea as well as the mother goddess who gave birth to the cosmos and all the gods. Like her son Enki/Ea she is also associated with magic. In later times, her role is taken on by Tiamat.
Functions
Very little is known about Namma, who belongs to the oldest generation of Mesopotamian deities and is associated with the pantheon of Eridu. She is mainly known for her role in the cosmogony of early Mesopotamia and her importance in magic, which is restricted to texts written in Sumerian (Wiggermann 1998-2001c: 137-8). According to the god list An-Anum, tablet I line 28 (Litke 1998: 24; Wiggermann 1998-2001c: 137), Namma bears the title "mother who gave birth to the heavens and the earth."
Because this goddess's name is written with sign for "(cosmic) subterranean waters" (Sumerian: engur) Wiggermann (1998-2001c: 136-7) has called her the "Cosmic Ocean" (also see Lambert 2008: 31). No husband or male god is attested in connection with Namma, thus leading to the belief that "the first cosmic production is asexual" (Wiggermann 1998-2001c: 137). In later tradition, namely in Enūma eliš TT , Tiamat takes over the role of Namma as primeval ocean. However, there are significant differences in the way the goddesses are portrayed in the literature (see the entry on Tiamat).
In the Sumerian poem of Enki and Ninmah (ETCSL 1.1.2, line 17) Namma is called the "original mother who gave birth to the gods of the universe", again according her primary status among all the gods and describing her role in Mesopotamian cosmogony. Later on, in particular in Akkadian texts, Namma loses importance and is only rarely mentioned.
"Namma (tanrıça)
Eridu tanrıçası . O, Enki / Ea tanrısının annesi olarak, kozmos ve tüm tanrıları doğuran ana tanrıça olarak bilinir . Oğlu Enki / Ea gibi o da sihirle ilişkilendirilmiştir. Daha sonraki zamanlarda, rolü Tiamat tarafından alınır .
Fonksiyonlar
Mezopotamya tanrılarının en eski nesline ait olan ve Eridu Panteon'u ile ilişkili olan Namma hakkında çok az şey bilinmektedir. Çoğunlukla Erken Mezopotamya'nın kozmogonundaki rolüyle ve Sümer'de yazılmış metinlerle sınırlı olan sihir içindeki önemiyle bilinir ( Wiggermann 1998-2001c : 137-8). Tanrılar listesi An-Anum'a göre , 28 no'lu tablet I hattı ( Litke 1998 : 24; Wiggermann 1998-2001c : 137), Namma, "göklere ve yeryüzüne doğum yapan anne" ünvanını taşımaktadır.
Çünkü bu tanrıça'nın adı "(kozmik) yer altı suları"nın işaretiyle yazılmıştır. (Sümer: engur) Wiggermann (1998-2001c : 136-7) ona "Kozmik Okyanus" adını verdi. (ayrıca bkz. Lambert 2008 : 31). Hiçbir koca ya da erkek tanrı Namma ile bağlantılı olarak onaylanmamıştır, bu nedenle "ilk kozmik üretimin aseksüel" olduğu düşüncesine yol açmaktadır ( Wiggermann 1998-2001c : 137). Daha sonraki gelenekte, "Enūma eliš "de Tiamat, ilkel okyanus olarak Namma'nın rolünü devraldı. Bununla birlikte, tanrıçaların literatürde tasvir edilmesinde önemli farklılıklar vardır. (bkz. Tiamat'a giriş ).
Bir Sümer Şiirinde ,"Enki ve Ninmah" ta ( ETCSL 1.1.2 , 17. satırda) Namma, “evrenin tanrılarını doğuran asıl anne” olarak anılır, öyleki, tüm tanrılar arasındaki birincil statüsünü ve onun Mezopotamya kozmogonundaki rolünü açıklar. Daha sonra, özellikle Akkadlar'ın metinlerinde, Namma önemini kaybeder ve sadece nadiren bahsedilir."
Şimdi Zecharia Sitchin'in iddiasını hatırlayalım. Ona göre Enki, Enlil'in kardeşiydi ve Enki, Enlil'den önce doğmuştu ama Enki'nin annesi bir cariye olduğu için krallık hakkı, soya dayalı taht kuralları gereği Enlil'e verilmişti.
incelediğimiz metinde yeri ve göğü yaratan/doğuran büyük yaratıcı ana tanrıça Enki'nin annesi olarak anlatılıyor ve bu durumda Enki yeterince soylu olmuş oluyor. Yani tam bu noktada Sitchin Dünya çapındaki saygın Sümeroloji kaynaklarıyla çelişiyor. Dahası zaten sitchin, Enki'nin annesinin Namma olduğunu söylemiyor.
Sitchin'in saygın kaynaklarla çeliştiği tek nokta Namma hakkında değil. Yukarıdaki metinde minor(alt düzey) tanrılar bir madencilik faaliyetiyle değil kanal kazıp , kil ve alüvyonları yığmakla , ezmekle meşguldüler. Metinde altın hiç geçmedi. Dahası başka bir gezegenden de hiç bahsedilmedi. Dahası Enki bir uzay gemisinde değil su tanrısı olarak yer altında ki mekanında uyuyordu. Fırat ve Dicle gibi nehirlerin çıktığı yeri gören Mezopotamyalıların yer altındaki suları ne kadar önemsediğini tahmin etmeye çalışın. onların nazarında pahabiçilmez olacaktır. Tüm bunların yanı sıra, en önemlisi, bu metne göre insan topraktan yaratılmış.
Halbuki Sitchin genetik çalışmalarla, evrim sürecinde basamak atlatılmış insansı yaratıklardan bahsediyordu.
Hadi kaldığımız yerden "Enki and Ninmah" metnini incelemeye devam edelim fakat bu noktadan sonra birebir çevirisini vermek yerine özetlemeye çalışacağım:
52-61 Ninmah ve Enki içki içerler ve kalpleri mutlu olur ve sonra Ninmah Enki'ye derki:
"Adamın bedeni iyi veya kötü olabilir, adamın kaderi iyi veya kötü olabilir , benim irademe bağlı"
Enki ise Ninmah'a dilediği gibi yapmasını çünkü her halikarda kendisinin onun kararını dengeleyeceğini söylüyor. Ninmah Abzu'nun tepesinden kil alıp insan şekli veriyor ve uzanmış kollarını bükemeyecek kadar zayıf bir adam tasarlıyor. Enki onun zayıf haline bakıp onu kralın hizmetine atıyor. (Böylece dengelemiş oluyor)
62-65 Ninmah başka bir özür sahibi insan tasarlıyor: sürekli gözleri açık bir insan. Enki onu müziksel sanatlara atıyor.
66-68 Kayıp satırlara rağmen aynı doğrultuda devam eden bir faaliyet anlatıldığı anlaşılıyor. Ninmah olumsuz yapıyor Enki dengeliyor.
TESPİT: Ordinaryüs prof. Benno Landsberger makalesinde Sümer devleti için diyordu ki:
"Öyle teşkilâtlandırılmış bir memur devleti ki, hammalını, kırlarında
çalı çırpı toplayan adamını bile bu teşkilât içine alabilmiştir." kaynak: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1036/12508.pdf
Yukarıda incelediğimiz metin bu devlet teşkilatında ki bir anlayışıda yansıtıyor olabilir. Yani özür sahibi olan bireylere sahip çıkıp uygun mesleki sorumluluklar veren bir devlet anlayışına işaret ediyor olabilir.
Çünkü bu metinleri okuyan sümer vatandaşları kendi kaderleri ve bedenleri üzerine düşünecekti.
69-71 Ninmah idrarını tutamayan birini tasarlıyor ve Enki ona bakıp onu sihirli suya batırarak yıkayıp vücudundaki "namtar" demon'u (şeytani varlığı) çıkartıyor.
TESPİT: Şeytan çıkarma ritüelinin varlığına işaret ediyor gibi ve şeytana karşı sihirli su kullanılıyor.
72-74 Ninmah'ın kısır olarak tasarladığı kadını, Enki kraliçe evine dokumacı olarak atıyor.
TESPİT: Sümer inancında demek ki meslekler kadermiş.
75-78 Ninmah ne penisi ne de vaginası olmayan birini tasarlayınca Enki onu Nibru'nun haremağası olarak atıyor ve kralın hizmetine veriyor.
79-82 Enki diyorki, ben senin yaratıklarının kaderini belirledim ve günlük ekmeklerini verdim. Şimdi de ben tarsarlayım sen kaderini belirle diyor.
TESPİT: günlük ödeme şeklini işaret ediyor olabilir. Para yerine yiyecek verilmiş oluyor.
83-101 Enki birden fazla özüre sahip birini tasarlar. Öyle bir insan tasarlamıştır ki Ninmah onunla ne konuşabilir, ne oturtabilir ne de ekmek yedirebilir. Ninmah derki senin yaratığın ne yaşıyor ne de ölü. O kendisine yardım edemez.
102- 110
Enki cevap verir: Ben elleri zayıf adama kader tayin edip ekmeğini verdim, ben felana .... diye tek tek sayarken eksik satırlar karşımıza çıkıyor.
112 "Ninmah Enki'ye cevap verdi." diye yazıyor ve sonrasında boş satırlar:
.
.
122-128
Eksik kısım anlam bütünlüğünü zedelese de Ninmah'ın uzun bir yakınma yaptığı görülüyor.
Yakınma sırasında kullandığı sözlerden, Enki'nin (su tanrısnın) Ninmah(toprak ve doğum tanrıçası) üzerindeki üstünlüğünden yakındığı anlaşılıyor.
129-139 Çok fazla eksiklik var ve Bişey söylemek zor.
140,141 "Ninmah büyük lord Enki'ye rakip olamazdı. Peder Enki, senin övgün tatlıdır" diye bitiyor.
TESPİT: Hem Su tanrısı hem de toprak tanrıçası her ikiside yaratma ve kader belirleme gücünde görülmelerine rağmen bilgeliğin Enki'de olduğu ve onun üstün olduğu gösterilmeye çalışılmış.
TESPİT: Muhtemelen Sümer rahipleri özür sahibi insanların niçin yaratıldığı sorusuna muhatap oluyordu. Bu sebeple de bu metni cevap içerecek şekilde yazmış olabilirler. Bu metin, özür sahibi insanlar niçin var, sorusuna karşılık içip sarhoş olan iki tanrının birbiriyle yarışması gibi bir cevap vermiş oluyor kanaatindeyim.
Sümerlere göre Büyük yaratıcı tanrıça Namma (muhtemelen sonsuz kabul edilen) büyük okyanusun sahibiydi. Bu okyanusun içerisinde yeri ve göğü o var etmişti. Yerin ve göğün tanrılarını(sorumlularını) doğurmuştu/yaratmıştı. Sümerlerin tabletlerinde Namma'nın ismi nadiren geçer. Onların düşüncesine göre evrenin yönetimi , krallığı göğün muazzam tanrısı An'a verilmişti. Yani An isimli tanrıdan önce sadece tek bir tanrı vardı, büyük okyanusun sahibi Namma. Göğün tanrısına Sümer topraklarını işgal edip uzun süre yöneten Akadlar ise Anu demişti. Sitchin ise kitabında göğün tanrısını bir uzaylı kral olarak gösteriyor ve onun tahta geçmesinden önce gezegeninde "Kuzey - Güney savaşı" yaşandığı gibi bir kurgu sunuyor bizlere.
III. DIĞER ENKI MERKEZLI METINLERIN GENEL TANITIMI VE LINKLERI
Oracc isimli üniversiteler arası sümeroloji projesi ve ETCSL (Elektronik Süer Külliyatı) ikinci bölümde kısaca tanıtılmıştı ve saygınlıkları ortaya konmuştu. Bu bölümde Oracc'ın Enki hakkındaki Web sayfasında yazanlardan yararlanacağım. Oradan alıntılar yaparak
elektronik Sümer Külliyatı üzerindeki, Enki merkezli metinleri kısaca tanıtacağım. Alıntıları sarı çevirisini ise mavi arka planla göstereceğim.
1. Enki and Ninhursaga :
Enki's role in making Mesopotamian lands fertile and in civilizing its cities is recounted in important Sumerian literary texts from the second millennium BCE. Enki and Ninhursanga(ETCSL 1.1.1) describes Enki's role in transformed the land around the salty marshes land of Tilmun (near to Southern Mesopotamia) into fertile, economically productive ground using sweet water from the abzu
Enki'nin Mezopotamya topraklarını verimli hale getirme ve şehirlerini medenileştirme konusundaki rolü, ikinci binyıldan itibaren önemli Sümer edebiyat metinlerinde anlatılmaktadır. Enki ve Ninhursanga (ETCSL 1.1.1), Enki'nin rolünü, Tilmun'un (güney Mezopotamya'ya yakın) tuzlu bataklık arazisi etrafındaki araziyi, Abzu'dan tatlı su kullanarak bereketli, ekonomik olarak verimli bir zemine, dönüştürdüğünü anlatıyor.
Bu metin için Oracc üzerinde S. N. Kramer referans gösterilerek yapılan diğer bir kısa açıklama şöyle:
Enki also had sexual encounters with other goddesses, particularly in the Sumerian myth Enki and Ninhursanga (ETCSL 1.1.1). Ninhursanga gives birth to the goddess Ninmu after sexual relations with Enki. Later in the myth Enki becomes gravely ill and Ninhursanga then gives birth to eight healing deities in order to cure him. (Kramer and Maier 1989: 22-30).
Enki ayrıca, diğer tanrıçalarla, özellikle Sümer efsanesi Enki ve Ninhursanga'da (ETCSL 1.1.1) cinsel ilişkiye girmişti. Ninhursanga Enki ile cinsel ilişkiden sonra tanrıça Ninmu doğurur. Daha sonra efsanede Enki, ağır hastalığa olur ve Ninhursanga, onu iyileştirmek için sekiz şifa ilahını doğurur.
Ninhursaga Toprak tanrıçasının isimlerinden biridir. Su ve toprak tanrıçasının cinsel ilişkisi anlatılmış. Sonrasında doğan kızlarından birisi çeşitli bitkiler yetiştirir. Enki bu bitkileri yer. Benim kanaatime göre Sümer rahipleri doğayı gözlemleyerek Su ve toprak tanrıları için bir mit oluşturmuşlar. Aşağıdaki linkten bu efsaneyi okuyabilirsiniz:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.1#
2. Enki and Ninmah:
İkinci bölümde zaten tanıtmış olduk.
3. Enki and the Worl Order:
Enki's role as a creator of the world is described in Enki and the World Order (ETCSL 1.1.3), and his creator aspect becomes an increasingly prominent in later literature.
Enki'nin dünyanın bir yaratıcısı olarak rolü Enki ve Dünya Düzeni'nde (ETCSL 1.1.3) tanımlanmıştır ve onun yaratıcı yönü daha sonraki literatürde giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır.
Aslında bu oldukça uzun bir metin ve Oracc çok kısa tanıtmış. Bu metini okursanız Enki'nin mezopotamyalılar için neden çok önemli olduğunu ve onların zihnindeki yerini daha iyi anlamış olursunuz. Metnin linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.3#
4. Enki's Journey to Nibru
Maalesef Oracc'ın kısa makalesinde bu metinden söz edilmemiş. Bu metinde geçen Nibru şehri tarihçilere göre Nippur şehridir. Enki bilindiği üzere Eridu şehrinin koruyucu tanrısı kabul edilir. Enlil ise tanrıların kralı olarak kabul edilmesinin yanında Nippur şehrinin koruyucu tanrısı olarak kabul edilmiştir. Efsaneye göre: Enki kendisine gümüş ve değerli maden kullanarak bir tapınak inşa edip lapis lazuli ile süslemiş ve altın ile kaplamıştır. Efsanede bu tapınağa çokça övgü yapıldıktan sonra Enki'nin bir gemi hazırlayıp içine şölen için gereken malzemeleri koyup Nippur şehrine giderek orada tapınağının yapılışı şerefine verdiği ziyafeti şölen anlatılmaktadır. işte linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.4#
5. Inana and Enki
Enki and Inana (ETCSL 1.3.1) tells of a fight for power between Enki and Inana, the goddess of sex and war. Inana gets Enki drunk in order to steal the powers of civilization from him.
Enki ve Inana (metni), Enki ile seks ve savaş tanrıçası Inana arasındaki güç mücadelesini anlatıyor. Inana, medeniyetin gücünü ondan çalmak için Enki'yi sarhoş eder.
Metnin linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.3.1#
Bu metinler Enki merkezli olan metinlerdir fakat diğer bir çok metinde de Enki'nin ismi geçer. Elektronik Sümer Külliyatındaki Enki'nin isminin geçtiği tüm metinleri bulmak ve okumak isteyebilirsiniz. Ya da Sümer metinlerinde herhangi birşeyi araştırmak isteyebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki videoyu izleyerek ETCSL hakkındaki bilginizi artırmanızı ve gelişmiş aramayı öğrenmenizi tavsiye ediyorum
Çeşme: antikyalanlar.blogspot.com
Değerli okuyucular, bu yazı üç bölümden oluşmaktadır:
I. Enki'nin tabletleri hakkında doğru zannedilen bir yalanın ifşası
II. Enki'nin insanın yaratılışıyla görevlendirildiği Sümer efsanesinin, Oxford Üniversitesi merkezli olarak geliştirilmiş "ETCSL" (Sümer Edebiyatının Elektronik Metinler Külliyatı) üzerindeki çevirisi
III. Diğer Enki merkezli Sümer metinlerinin genel tanıtımı ve linkleri
Her bir bölüm kendi başına yeterince anlamlı olacak şekilde hazırlanmıştır. Böylelikle ilginizi çeken bölüme doğrudan geçiş yapıp okuyabilirsiniz. Yinede sırasıyla okunmasını tavsiye ederim.
I. ENKİ'NİN TABLETLERİ HAKKINDA Kİ YAYGIN BİR YALANIN İFŞASI:
Değerli okuyucular, gün geçtikçe internette yayılan bir metin var. "Enki' nin sözleri" yazıp aratırsanız göreceksiniz ki, çıkan sonuçlardan bazıları farklı şeyler anlatsa da çoğunluğu aynı metni bize sunuyor ve bu metnin Sümer tabletlerinde aynen mevcut olduğu iddiasıyla önümüze konuyor.
Gerçekten bu uzaylı hikayelerinin metni Sümer tabletlerinde mevcut mu? Yoksa asıl kaynak başka bir şey mi?
Belki şaşıracaksınız ama kaynak gerçek tabletler değil , Zecharia Sitchin'in yazmış olduğu bir kitap. Enki'nin tabletlerini müzede değil D&R da buluyoruz. Türkiye'de satışı D&R üzerinden yapılan bu kitabın 20. sayfasına kadar olan kısım içerisinde kitabın arka planı anlatılmıştır. Buna göre Sitchin, Sümer tabletleri , kitab-ı Mukaddes ve farklı Ortadoğu medeniyetlerinin mitolojileri üzerine yaptığı araştırmalardan sonra topladığı bilgilerle bir Dünya tarihi senaryosu oluşturmuştur. Yani çıkarımsal olarak bir Dünya tarihi tezi oluşturuyor. Dikkat edin çıkarımsal diyorum. Kendi Dünya tarihi tezine uygun biçimde bu kitaptaki dramatik kurguyu yazmış. Yani doğrudan bu metni hiç bir Sümer tabletinde gösteremezsiniz. Bu Zecharia Sitchin'in kendi tezlerine dayanarak yazdığı bir bilim kurgu romanıdır. Yazıktır ki bizim bir çok internet yazarı ve bazı youtuberlar bu kitapta yazanları bize otantik olarak bulunmuş , yer altından çıkarılmış, orjinal Sümer tabletlerindeki metinlermiş gibi sunuyorlar.
Bana inanmayın. D&R a gidip kendiniz bakabilirsiniz veya internetten de D&R' da satıldığını görebilirsiniz. işte link: https://www.dr.com.tr/kitap/enki-nin-kayip-kitabi/hobi/parapsikoloji/urunno=0000000260147
Zaten bu linke tıklarsanız göreceksiniz ki, D&R 'ın bu kitap için yazdığı tanıtım kısmında şu ifadeler mevcut:
"Enki, başlangıçtan bu yana olanları gelecek nesillere anlatmak üzere bir yazıcı seçti ve ona bir Tanıklık Kitabı yazdırdı. Zaman uygun olduğunda mührü kırılıp açılacak kil zarfın içinde on dört kil tablet vardı.
Sümerce ve Akkadça tabletler, Babil ve Asur tapınak kütüphaneleri, Mısır, Hitit ve kenan "mitleri" ve de kutsal kitapta anlatılanlar bu kitapta okuyacağınız metnin esasını oluşturmaktadır. Bu dağınık ve parça parça malzemeyi ilk kez bir araya getiren Zecharia Sitchin, uzaylı bir tanrının özyaşam öyküsü, anıları ve geleceğe ilişkin kehanetleri şeklinde kurguladığı bu kitabında başlangıçtan bu yana olanları Anunnakilerin bakış açısından anlatıyor ve kadim tarihimizle, insan kültürüyle ve geleceğimizle ilgili varsayımlarımızın hepsine meydan okuyan bir destanı anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)"
Evet bu kitapta muharref Tevratta ki YaHWeH(Rabb) için anlatılanlar Enki'ye uyarlanıyor, Mısır , Kenan ve Hitit mitolojisindeki yaratıcı olarak geçen farklı isimdeki ve farklı efsaneleri olan 'tanrıların' aslında hepsinin bir olduğu iddia ediliyor ve tüm mitolojilerin Enki'den bahsettiğini kabul edip tüm bu mitolojileri kendi mantığına göre istediği gibi istediği yerinden birleştirerek bir Dünya tarihi senaryosu ortaya koyuyor Zecharia Sitchin.
Kitabın adı da zaten kitabı ele veriyor. Enki'nin Kayıp Kitabı. Yani, elimizde böyle bir şey yok ama olaki, var olduğunu kabul ettiğimiz Enki tabletlerini bulacak olursak üzerinde bunların yazacağını farz ediyoruz! Demek oluyor.
II. ENKİ'NİN İNSANIN YARATILIŞI İLE GÖREVLENDİRİLMESİNİ ANLATAN METNİN ÇEVİRİSİ
Enki'nin Kayıp Kitabı isimli kitabının giriş kısmında Zecharia Sitchin, tarihteki bazı kayıp tabletlere işaret edip Enki'ye dair tabletlerinde kaybolmuş olmasının normal olacağını ima ediyor fakat günümüzde Asurologların/Sümerologların çevirisini yapmış olduğu birçok metin varki Enki hakkında bize çok sayıda bilgi veriyorlar. Hatta bunlardan bazılarında Enki'yi baş rolde görüyoruz. Bu yazıda özellikle yaratılışla ilgili metnin Oxford merkezli çevirisi üzerinde duracağız. Diğer Enki merkezli tabletlerin ise genel bir tanıtımı ile onlara erişebileceğiniz linkler son bölümde verilecektir.
Geçmişte Sümerolog olmayan bir insanın Zecharia Sitchin'in söylediklerinin doğruluğunu araştırması daha zordu. Günümüzde ise kendi araştırmamızı yapmamız oldukça kolay. Sitchin'in yaratılış hakkındaki iddialarının doğruluğunu araştırmak için oldukça saygın bir sümeroloji kaynağına başvuracağız. Oxford Üniversitesi merkezli olarak hazırlanmış online Sümer külliyatına (kütüphanesine) bakacağız ama öncelikle kaynağın saygınlığını fark ettirmek için kısaca tanıtmak istiyorum.
ETCSL
ETCSL kısaltmasının Türkçe açılımı: Sümer Edebiyatının Elektronik Metinlerinin Külliyatı.
Ben bu proje ve onun eseri olan web sitesi için kısaca "Elektronik Sümer Külliyatı" demeyi tercih edeceğim.
Sitede yazanlara baktığımızda, Bütün başlıca Sümer metinlerini kapsadığı gibi Eski Babil döneminin başlarını da kapsadığını da anlıyoruz.
Bu bir Sümer dili sözlüğü değildir. Google Translate'e de benzetilmemelidir. çok sayıda Sümeroloğun yıllarca süren emeklerine dayanan çevirilerin sunulduğu online bir kütüphanedir. Her bir metin için hangi Sümerologların çevirilerine dayandığına ilişkin bilgiye de erişebiliyorsunuz. Bu online kitaplığın nasıl kullanılacağına ilişkin daha detaylı bilgi için bu yazının son bölümünde bir video bulacaksınız. Şu an sizi bunu öğrenmekle uğraştırmak istemediğim için insanın yaratılışıyla ilgili metnin çevrisine ulaşabileceğiniz linki hemen veriyorum:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.2#
Burada karşımızda 141 satırdan oluşan bir metin var. Ben genel bir özet sunmakla birlikte önemli kısımları doğrudan alıntılayacağım. İngilizce bilenlerin bu yazıyı okuduktan sonra metnin tamamına bakmalarını tasviye ederim. Bu metne "Enki and Ninmah" adını vermişler. İngilizce alıntıları sarı arka planla çevirisini ise mavi arka planla sunmayı tercih edeceğim.
Enki and Ninmah
1-11. In those days, in the days when heaven and earth were created; in those nights, in the nights when heaven and earth were created; in those years, in the years when the fates were determined; when the Anuna gods were born; when the goddesses were taken in marriage; when the goddesses were distributed in heaven and earth; when the goddesses …… became pregnant and gave birth; when the gods were obliged (?) …… their food …… dining halls; the senior gods oversaw the work, while the minor gods were bearing the toil. The gods were digging the canals and piling up the silt in Ḫarali. The gods, crushing the clay, began complaining about this life.
ilk olarak metindeki boşluklara dikkat çekmek isterim. Bununla sık karşılaşırız çünkü bulunan bazı tabletler aşağıdakiler gibi tahrip olmuşlardır.
ETCSL'nin (Elektronik Sümer Külliyatı'nın) eksik kısımları farketmemizi sağlıyor olması da olumlu bir durum.
Yukarıdaki paragrafın çevirisi
1-11. o günler ki, göğün ve yerin yaratıldığı günler; o geceler ki göğün ve yerin yaratıldığı geceler; o yıllar ki, kaderlerin belirlendiği; Anuna tanrılar doğduğunda; tanrıçalar evliliğe alındığında; tanrıçalar gökte ve yerde yayıldığında/paylaştırıldığında; tanrıçalar .............-iken hamile oldu ve doğurdu; tanrılar zorunlu olduğunda ........ onların yiyeceği ........... yemek salonları; küçük tanrılar zahmet çekerken üst düzey tanrılar işi denetliyorlar. Tanrılar kanalları kazıyorlardı ve Ḫaralı'daki siltleri(alüvyonları) yığıyorlardı. Killeri ezen tanrılar, bu yaşamdan şikayet etmeye başladılar.
12-23. At that time, the one of great wisdom, the creator of all the senior gods, Enki lay on his bed, not waking up from his sleep, in the deep engur, in the subterranean water, the place the inside of which no other god knows. The gods said, weeping: "He is the cause of the lamenting!" Namma, the primeval mother who gave birth to the senior gods, took the tears of the gods to the one who lay sleeping, to the one who did not wake up from his bed, to her son: "Are you really lying there asleep, and …… not awake? The gods, your creatures, are smashing their ……. My son, wake up from your bed! Please apply the skill deriving from your wisdom and create a substitute (?) for the gods so that they can be freed from their toil!"
çevirisi:
O zaman, Muazzam bilgelikten biri, tüm üst düzey tanrıların yaratıcısı , Enki yatağında yatıyordu, uykusundan uyanmıyordu, "engur" un derinliklerinde, yer altı sularında, başka tanrıların bilmediği yerde (yatıyordu).
Tanrılar, ağlayarak şöyle dediler: "O, acı çekmenin(lamenting) sebebidir!"
Namma, üst düzey tanrıları doğuran ilkel(ilk zamanlara ait) anne, tanrıların gözyaşlarını uykuya dalan kişiye, yatağından uyanmayana, oğluna götürdü: “Gerçekten orada uyuyor musun, ve …… uyanmıyor mu? Tanrılar, senin yaratıkların, mahvoluyorlar kendi .......
Oğlum, yatağından uyan! Lütfen bilgeliğinden kaynaklanan beceriyi uygula ve bir vekil(substitute) yarat.
tanrılar için böylece onlar kendi zahmetlerinden kurtulabilirler.
substitute kelimesinin anlamları: vekil, temsilci,yedek oyuncu, yerine geçen kimse; Fiil olarak kullanıldığında: yerini almak, yerine geçmek
24-37. At the word of his mother Namma, Enki rose up from his bed. In Ḫal-an-kug, his room for pondering, he slapped his thigh in annoyance. The wise and intelligent one, the prudent, …… of skills, the fashioner of the design of everything brought to life birth-goddesses (?). Enkireached out his arm over them and turned his attention to them. And after Enki, the fashioner of designs by himself, had pondered the matter, he said to his mother Namma: "My mother, the creature you planned will really come into existence. Impose on him the work of carrying baskets. You should knead clay from the top of the abzu; the birth-goddesses (?) will nip off the clay and you shall bring the form into existence. Let Ninmaḫ act as your assistant; and let Ninimma, Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… and Ninguna stand by as you give birth. My mother, after you have decreed his fate, let Ninmaḫ impose on him the work of carrying baskets."
5 lines fragmentary …… she placed it on grass and purified the birth.
çevirisi:
Annesi Namma'nın sözü üzerine Enki, yatağından kalktı. "Hal-an-kug" da, iyice ölçüp biçtiği(pondering) odasında, uyluğuna sıkıntıyla/rahatsızca vurdu(slapped).
Bilge ve zeki olan, ihtiyatlı, yeteneklerin ........., doğum tanrıçalarının hayata getirdiği herşeyin tasarımının biçimlendiricisi. Enki kolunu üzerlerine uzattı ve dikkatini onlara verdi.
ve sonra Enki, kendi tasarımlarının biçimlendiricisi, konuyu iyice düşündü, Annesi Namma'ya dedi ki:
"Annem, planladığınız yaratık gerçekten var olacak. Ona sepet taşıma işini yükle.
Abzu'nun tepesinden kil yoğurmalısınız; doğum tanrıçaları kili kesecek ve siz formu varoluşa getirmelisiniz. Ninmah'ın senin yardımcın olarak hareket etmesine izin ver; ve Ninnima'ya izin ver; Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… ve Ninguna doğururken bekler.
Annem, siz onun kaderini tayin ettikten sonra , Ninma'nın ona sepetleri taşıma emrini vermesine izin verin. "
5 satır bölük pörçük onu çimlerin üzerine yerleştirdi ve doğumu arındırdı.
44-51. Enki …… brought joy to their heart. He set a feast for his mother Namma and for Ninmaḫ. All the princely birth-goddesses (?) …… ate delicate reed (?) and bread. An, Enlil, and Lord Nudimmud roasted holy kids. All the senior gods praised him: "O lord of wide understanding, who is as wise as you? Enki, the great lord, who can equal your actions? Like a corporeal father, you are the one who has the me of deciding destinies, in fact you are the me."
Çevirisi:
44-51. Enki ……onların yüreğine neşeyi getirdi. O annesi Namma ve Ninma için bir ziyafet düzenledi.
Tüm soylu doğum tanrıçaları.......... lezzetli/narin kamış ve ekmek yedi. An, Enlil ve Lord Nudimmud kutsal çocukları kavurdu.
Tüm üst düzey tanrılar onu övdüler: "Ey geniş kavrayışın efendisi, kim senin kadar bilge olabilir? Enki, muazzam lord, kim sizin eylemlerinize yetişebilir?
Maddi bir baba gibi(sanırım öz baba gibi demek istiyor), sen, kaderlere karar vermenin ME'sine sahipsin. Sen aslında ME'sin. (Başka bir hikayede Enki kaderlerin yazıldığı tablete sahiptir. muhtemelen burda ona gönderme yapılıyor. "the ME" ile kastedilen bir kader tableti sanıyorum. Bu yazının devamında görüleceği üzere insanın kaderi üzerinde birden fazla tanrı belirleyici oluyormuş gibi bu inanç sisteminde.)
Buraya kadar olan kısım hakkında biraz değerlendirme yapalım. Bu mitolojik hikayeye göre:
Yerin ve göğün düzeni kurulduktan sonra yeryüzündeki tanrılar iki kısım imiş. üst düzey tanrılar denetim işini yaparken küçük tanrılar kanal kazıyor , kil eziyor, alüvyonları yığıyormuş. Herhangi bir Sümer şehrinde sulama kanallarının önemli olduğunu çünkü Sümerlerin tarıma önem verdiklerini hatırlarsanız buradaki kanal kazma faaliyeti daha anlamlı gelebilir. Benim anladığım kadarıyla tanrılar şehirlerde yaşıyormuş ve küçük tanrılar şehrin angarya işlerini yapıyormuş. İşte tam bu noktada Muazzez İlmiye Çığ hanımdan bir bilgi alıntılamakta fayda görüyorum:
“Sümer dini çok tanrılı bir dindi. Dünya'da, doğada görülen, hissedilen her nesnenin bir tanrısı vardı. Tanrılar insan görünümünde fakat insan üstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı.
İnsanlar gibi, onların da çocukları ve eşlerinden oluşan aileleri bulunuyordu. Bu aileler kral gibi bir baştanrı altında toplanmışlardı. Tanrılar da insanlar gibi sever, üzülür, kızar, kıskanır, kavga eder, kötülük yapar, hastalanır, hatta yaralanabilirlerdi. Yer, Gök, Hava, Su tanrıları yaratıcı, diğerleri yönetici ve koruyucu tanrılardı.”
Son cümleye dikkat ederseniz Sümer inancındaki tanrıların çoğusu yaratma gücü olmayan varlıklar olarak düşünülmüşlerdir. Öyleyse yukarıdaki hikayede bahsedilen kanal kazan küçük tanrıların da yaratma kudreti olmayan, yiyen, içen ve yorulabilen ama tabi görünmeyen varlıklar olarak düşünülmesi yerinde olacaktır. Sümerler yaratma kudretinde kabul ettikleri Enlil(Sümer dininde Hava,fırtına tanrısı) ve Enki(Sümer dininde su tanrısı) gibi tanrılarının da acıktığını ve yediğini kabul ediyorlardı. Yani tanrısal bir krallık olduğunu ve küçük tanrıları(düşük rütbe tanrıların) üst düzey tanrılara hizmet edip ihtiyaçlarını giderdiğini veya yardımcı olup desteklediğini kabul etmiş oluyorlardı. Ancak Sümer düşüncesine göre tanrılar göğün muazzam tanrısı kabul ettikleri An'ın soyundan geliyorlardı. Yani aslında hepsi uzak yada yakın akraba idi. Küçük tanrılar çalışmaktan yakınmaya başlayınca onların göz yaşlarına dayanamayan kişi Namma isimli tanrıça oluyor. Namma küçük tanrıların yerine çalışacak şehirlerdeki işleri görecek bir tür yaratılması için Enki'nin yer altındaki başka tanrıların bilmediği mekanına gidiyor ve uyandırıp planını ona kibarca emretmiş oluyor. Şunu hatırlatayım Sümer inancında tanrılar şehirlerinde yaşayan insanlardan kuvvet alıyor kabul edilirdi. Şehir halkının kurban ve duaları özellikle o şehrin koruyucu tanrısı için faydalı kabul edilirdi. Mesela Güneş tanrısı Utu'ya tüm şehirlerde inanılsada özellikle bir şehrin koruyucu tanrısı idi ve o şehirden kuvvet aldığı kabul edilirdi. yani Sümerler kendilerini tanrıların hizmetkarları olarak görüyormuş. Kral tanrılarla halk arasında bir aracı kabul edilirdi. Şimdi bu noktada insanın yaratılmasına ve küçük tanrıların yerine hizmetçi olarak geçmesine karar veren tanrının Namma olduğuna inandıklarını hatırlatalım ve Namma üzerinde birazcık duralım. Bunun için oldukça saygın başka bir kaynağa bakacağız. "ORACC" İsimli sümeroloji projesinden bahsetmek istiyorum. Bu projenin web sitesinde projenin yönetim kurulu üyeleri için şu bilgiler veriliyor:
Oracc Yönlendirme Komitesi (OSC) şu kişilerden oluşmaktadır: Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden Jamie Novotny , Cambridge Üniversitesi'nden Eleanor Robson , Pennsylvania Üniversitesi'nden Steve Tinney ve California Berkeley Üniversitesi'nde Niek Veldhuis'den oluşmaktadır . OSC, Oracc sisteminin devamlılığını ve belgelenmesini sağlamaktan ve projelerin oluşturulmasına ve bakımına yardımcı olmaktan sorumludur. Komite hiyerarşik değildir ve üyelerinin tamamı eşit statüye sahiptir.
Aşağıdaki link Oracc projesinin Namma hakkındaki web sayfasının linkidir.
http://oracc.museum.upenn.edu/amgg/listofdeities/namma/
Oracc 'ın sitesinde Namma hakkında şu bilgileri buluyoruz :
Namma (goddess)
Goddess from Eridu. She is known as the mother of the god Enki/Ea as well as the mother goddess who gave birth to the cosmos and all the gods. Like her son Enki/Ea she is also associated with magic. In later times, her role is taken on by Tiamat.
Functions
Very little is known about Namma, who belongs to the oldest generation of Mesopotamian deities and is associated with the pantheon of Eridu. She is mainly known for her role in the cosmogony of early Mesopotamia and her importance in magic, which is restricted to texts written in Sumerian (Wiggermann 1998-2001c: 137-8). According to the god list An-Anum, tablet I line 28 (Litke 1998: 24; Wiggermann 1998-2001c: 137), Namma bears the title "mother who gave birth to the heavens and the earth."
Because this goddess's name is written with sign for "(cosmic) subterranean waters" (Sumerian: engur) Wiggermann (1998-2001c: 136-7) has called her the "Cosmic Ocean" (also see Lambert 2008: 31). No husband or male god is attested in connection with Namma, thus leading to the belief that "the first cosmic production is asexual" (Wiggermann 1998-2001c: 137). In later tradition, namely in Enūma eliš TT , Tiamat takes over the role of Namma as primeval ocean. However, there are significant differences in the way the goddesses are portrayed in the literature (see the entry on Tiamat).
In the Sumerian poem of Enki and Ninmah (ETCSL 1.1.2, line 17) Namma is called the "original mother who gave birth to the gods of the universe", again according her primary status among all the gods and describing her role in Mesopotamian cosmogony. Later on, in particular in Akkadian texts, Namma loses importance and is only rarely mentioned.
"Namma (tanrıça)
Eridu tanrıçası . O, Enki / Ea tanrısının annesi olarak, kozmos ve tüm tanrıları doğuran ana tanrıça olarak bilinir . Oğlu Enki / Ea gibi o da sihirle ilişkilendirilmiştir. Daha sonraki zamanlarda, rolü Tiamat tarafından alınır .
Fonksiyonlar
Mezopotamya tanrılarının en eski nesline ait olan ve Eridu Panteon'u ile ilişkili olan Namma hakkında çok az şey bilinmektedir. Çoğunlukla Erken Mezopotamya'nın kozmogonundaki rolüyle ve Sümer'de yazılmış metinlerle sınırlı olan sihir içindeki önemiyle bilinir ( Wiggermann 1998-2001c : 137-8). Tanrılar listesi An-Anum'a göre , 28 no'lu tablet I hattı ( Litke 1998 : 24; Wiggermann 1998-2001c : 137), Namma, "göklere ve yeryüzüne doğum yapan anne" ünvanını taşımaktadır.
Çünkü bu tanrıça'nın adı "(kozmik) yer altı suları"nın işaretiyle yazılmıştır. (Sümer: engur) Wiggermann (1998-2001c : 136-7) ona "Kozmik Okyanus" adını verdi. (ayrıca bkz. Lambert 2008 : 31). Hiçbir koca ya da erkek tanrı Namma ile bağlantılı olarak onaylanmamıştır, bu nedenle "ilk kozmik üretimin aseksüel" olduğu düşüncesine yol açmaktadır ( Wiggermann 1998-2001c : 137). Daha sonraki gelenekte, "Enūma eliš "de Tiamat, ilkel okyanus olarak Namma'nın rolünü devraldı. Bununla birlikte, tanrıçaların literatürde tasvir edilmesinde önemli farklılıklar vardır. (bkz. Tiamat'a giriş ).
Bir Sümer Şiirinde ,"Enki ve Ninmah" ta ( ETCSL 1.1.2 , 17. satırda) Namma, “evrenin tanrılarını doğuran asıl anne” olarak anılır, öyleki, tüm tanrılar arasındaki birincil statüsünü ve onun Mezopotamya kozmogonundaki rolünü açıklar. Daha sonra, özellikle Akkadlar'ın metinlerinde, Namma önemini kaybeder ve sadece nadiren bahsedilir."
Şimdi Zecharia Sitchin'in iddiasını hatırlayalım. Ona göre Enki, Enlil'in kardeşiydi ve Enki, Enlil'den önce doğmuştu ama Enki'nin annesi bir cariye olduğu için krallık hakkı, soya dayalı taht kuralları gereği Enlil'e verilmişti.
incelediğimiz metinde yeri ve göğü yaratan/doğuran büyük yaratıcı ana tanrıça Enki'nin annesi olarak anlatılıyor ve bu durumda Enki yeterince soylu olmuş oluyor. Yani tam bu noktada Sitchin Dünya çapındaki saygın Sümeroloji kaynaklarıyla çelişiyor. Dahası zaten sitchin, Enki'nin annesinin Namma olduğunu söylemiyor.
Sitchin'in saygın kaynaklarla çeliştiği tek nokta Namma hakkında değil. Yukarıdaki metinde minor(alt düzey) tanrılar bir madencilik faaliyetiyle değil kanal kazıp , kil ve alüvyonları yığmakla , ezmekle meşguldüler. Metinde altın hiç geçmedi. Dahası başka bir gezegenden de hiç bahsedilmedi. Dahası Enki bir uzay gemisinde değil su tanrısı olarak yer altında ki mekanında uyuyordu. Fırat ve Dicle gibi nehirlerin çıktığı yeri gören Mezopotamyalıların yer altındaki suları ne kadar önemsediğini tahmin etmeye çalışın. onların nazarında pahabiçilmez olacaktır. Tüm bunların yanı sıra, en önemlisi, bu metne göre insan topraktan yaratılmış.
Halbuki Sitchin genetik çalışmalarla, evrim sürecinde basamak atlatılmış insansı yaratıklardan bahsediyordu.
Hadi kaldığımız yerden "Enki and Ninmah" metnini incelemeye devam edelim fakat bu noktadan sonra birebir çevirisini vermek yerine özetlemeye çalışacağım:
52-61 Ninmah ve Enki içki içerler ve kalpleri mutlu olur ve sonra Ninmah Enki'ye derki:
"Adamın bedeni iyi veya kötü olabilir, adamın kaderi iyi veya kötü olabilir , benim irademe bağlı"
Enki ise Ninmah'a dilediği gibi yapmasını çünkü her halikarda kendisinin onun kararını dengeleyeceğini söylüyor. Ninmah Abzu'nun tepesinden kil alıp insan şekli veriyor ve uzanmış kollarını bükemeyecek kadar zayıf bir adam tasarlıyor. Enki onun zayıf haline bakıp onu kralın hizmetine atıyor. (Böylece dengelemiş oluyor)
62-65 Ninmah başka bir özür sahibi insan tasarlıyor: sürekli gözleri açık bir insan. Enki onu müziksel sanatlara atıyor.
66-68 Kayıp satırlara rağmen aynı doğrultuda devam eden bir faaliyet anlatıldığı anlaşılıyor. Ninmah olumsuz yapıyor Enki dengeliyor.
TESPİT: Ordinaryüs prof. Benno Landsberger makalesinde Sümer devleti için diyordu ki:
"Öyle teşkilâtlandırılmış bir memur devleti ki, hammalını, kırlarında
çalı çırpı toplayan adamını bile bu teşkilât içine alabilmiştir." kaynak: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1036/12508.pdf
Yukarıda incelediğimiz metin bu devlet teşkilatında ki bir anlayışıda yansıtıyor olabilir. Yani özür sahibi olan bireylere sahip çıkıp uygun mesleki sorumluluklar veren bir devlet anlayışına işaret ediyor olabilir.
Çünkü bu metinleri okuyan sümer vatandaşları kendi kaderleri ve bedenleri üzerine düşünecekti.
69-71 Ninmah idrarını tutamayan birini tasarlıyor ve Enki ona bakıp onu sihirli suya batırarak yıkayıp vücudundaki "namtar" demon'u (şeytani varlığı) çıkartıyor.
TESPİT: Şeytan çıkarma ritüelinin varlığına işaret ediyor gibi ve şeytana karşı sihirli su kullanılıyor.
72-74 Ninmah'ın kısır olarak tasarladığı kadını, Enki kraliçe evine dokumacı olarak atıyor.
TESPİT: Sümer inancında demek ki meslekler kadermiş.
75-78 Ninmah ne penisi ne de vaginası olmayan birini tasarlayınca Enki onu Nibru'nun haremağası olarak atıyor ve kralın hizmetine veriyor.
79-82 Enki diyorki, ben senin yaratıklarının kaderini belirledim ve günlük ekmeklerini verdim. Şimdi de ben tarsarlayım sen kaderini belirle diyor.
TESPİT: günlük ödeme şeklini işaret ediyor olabilir. Para yerine yiyecek verilmiş oluyor.
83-101 Enki birden fazla özüre sahip birini tasarlar. Öyle bir insan tasarlamıştır ki Ninmah onunla ne konuşabilir, ne oturtabilir ne de ekmek yedirebilir. Ninmah derki senin yaratığın ne yaşıyor ne de ölü. O kendisine yardım edemez.
102- 110
Enki cevap verir: Ben elleri zayıf adama kader tayin edip ekmeğini verdim, ben felana .... diye tek tek sayarken eksik satırlar karşımıza çıkıyor.
112 "Ninmah Enki'ye cevap verdi." diye yazıyor ve sonrasında boş satırlar:
.
.
122-128
Eksik kısım anlam bütünlüğünü zedelese de Ninmah'ın uzun bir yakınma yaptığı görülüyor.
Yakınma sırasında kullandığı sözlerden, Enki'nin (su tanrısnın) Ninmah(toprak ve doğum tanrıçası) üzerindeki üstünlüğünden yakındığı anlaşılıyor.
129-139 Çok fazla eksiklik var ve Bişey söylemek zor.
140,141 "Ninmah büyük lord Enki'ye rakip olamazdı. Peder Enki, senin övgün tatlıdır" diye bitiyor.
TESPİT: Hem Su tanrısı hem de toprak tanrıçası her ikiside yaratma ve kader belirleme gücünde görülmelerine rağmen bilgeliğin Enki'de olduğu ve onun üstün olduğu gösterilmeye çalışılmış.
TESPİT: Muhtemelen Sümer rahipleri özür sahibi insanların niçin yaratıldığı sorusuna muhatap oluyordu. Bu sebeple de bu metni cevap içerecek şekilde yazmış olabilirler. Bu metin, özür sahibi insanlar niçin var, sorusuna karşılık içip sarhoş olan iki tanrının birbiriyle yarışması gibi bir cevap vermiş oluyor kanaatindeyim.
Sümerlere göre Büyük yaratıcı tanrıça Namma (muhtemelen sonsuz kabul edilen) büyük okyanusun sahibiydi. Bu okyanusun içerisinde yeri ve göğü o var etmişti. Yerin ve göğün tanrılarını(sorumlularını) doğurmuştu/yaratmıştı. Sümerlerin tabletlerinde Namma'nın ismi nadiren geçer. Onların düşüncesine göre evrenin yönetimi , krallığı göğün muazzam tanrısı An'a verilmişti. Yani An isimli tanrıdan önce sadece tek bir tanrı vardı, büyük okyanusun sahibi Namma. Göğün tanrısına Sümer topraklarını işgal edip uzun süre yöneten Akadlar ise Anu demişti. Sitchin ise kitabında göğün tanrısını bir uzaylı kral olarak gösteriyor ve onun tahta geçmesinden önce gezegeninde "Kuzey - Güney savaşı" yaşandığı gibi bir kurgu sunuyor bizlere.
III. DIĞER ENKI MERKEZLI METINLERIN GENEL TANITIMI VE LINKLERI
Oracc isimli üniversiteler arası sümeroloji projesi ve ETCSL (Elektronik Süer Külliyatı) ikinci bölümde kısaca tanıtılmıştı ve saygınlıkları ortaya konmuştu. Bu bölümde Oracc'ın Enki hakkındaki Web sayfasında yazanlardan yararlanacağım. Oradan alıntılar yaparak
elektronik Sümer Külliyatı üzerindeki, Enki merkezli metinleri kısaca tanıtacağım. Alıntıları sarı çevirisini ise mavi arka planla göstereceğim.
1. Enki and Ninhursaga :
Enki's role in making Mesopotamian lands fertile and in civilizing its cities is recounted in important Sumerian literary texts from the second millennium BCE. Enki and Ninhursanga(ETCSL 1.1.1) describes Enki's role in transformed the land around the salty marshes land of Tilmun (near to Southern Mesopotamia) into fertile, economically productive ground using sweet water from the abzu
Enki'nin Mezopotamya topraklarını verimli hale getirme ve şehirlerini medenileştirme konusundaki rolü, ikinci binyıldan itibaren önemli Sümer edebiyat metinlerinde anlatılmaktadır. Enki ve Ninhursanga (ETCSL 1.1.1), Enki'nin rolünü, Tilmun'un (güney Mezopotamya'ya yakın) tuzlu bataklık arazisi etrafındaki araziyi, Abzu'dan tatlı su kullanarak bereketli, ekonomik olarak verimli bir zemine, dönüştürdüğünü anlatıyor.
Bu metin için Oracc üzerinde S. N. Kramer referans gösterilerek yapılan diğer bir kısa açıklama şöyle:
Enki also had sexual encounters with other goddesses, particularly in the Sumerian myth Enki and Ninhursanga (ETCSL 1.1.1). Ninhursanga gives birth to the goddess Ninmu after sexual relations with Enki. Later in the myth Enki becomes gravely ill and Ninhursanga then gives birth to eight healing deities in order to cure him. (Kramer and Maier 1989: 22-30).
Enki ayrıca, diğer tanrıçalarla, özellikle Sümer efsanesi Enki ve Ninhursanga'da (ETCSL 1.1.1) cinsel ilişkiye girmişti. Ninhursanga Enki ile cinsel ilişkiden sonra tanrıça Ninmu doğurur. Daha sonra efsanede Enki, ağır hastalığa olur ve Ninhursanga, onu iyileştirmek için sekiz şifa ilahını doğurur.
Ninhursaga Toprak tanrıçasının isimlerinden biridir. Su ve toprak tanrıçasının cinsel ilişkisi anlatılmış. Sonrasında doğan kızlarından birisi çeşitli bitkiler yetiştirir. Enki bu bitkileri yer. Benim kanaatime göre Sümer rahipleri doğayı gözlemleyerek Su ve toprak tanrıları için bir mit oluşturmuşlar. Aşağıdaki linkten bu efsaneyi okuyabilirsiniz:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.1#
2. Enki and Ninmah:
İkinci bölümde zaten tanıtmış olduk.
3. Enki and the Worl Order:
Enki's role as a creator of the world is described in Enki and the World Order (ETCSL 1.1.3), and his creator aspect becomes an increasingly prominent in later literature.
Enki'nin dünyanın bir yaratıcısı olarak rolü Enki ve Dünya Düzeni'nde (ETCSL 1.1.3) tanımlanmıştır ve onun yaratıcı yönü daha sonraki literatürde giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır.
Aslında bu oldukça uzun bir metin ve Oracc çok kısa tanıtmış. Bu metini okursanız Enki'nin mezopotamyalılar için neden çok önemli olduğunu ve onların zihnindeki yerini daha iyi anlamış olursunuz. Metnin linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.3#
4. Enki's Journey to Nibru
Maalesef Oracc'ın kısa makalesinde bu metinden söz edilmemiş. Bu metinde geçen Nibru şehri tarihçilere göre Nippur şehridir. Enki bilindiği üzere Eridu şehrinin koruyucu tanrısı kabul edilir. Enlil ise tanrıların kralı olarak kabul edilmesinin yanında Nippur şehrinin koruyucu tanrısı olarak kabul edilmiştir. Efsaneye göre: Enki kendisine gümüş ve değerli maden kullanarak bir tapınak inşa edip lapis lazuli ile süslemiş ve altın ile kaplamıştır. Efsanede bu tapınağa çokça övgü yapıldıktan sonra Enki'nin bir gemi hazırlayıp içine şölen için gereken malzemeleri koyup Nippur şehrine giderek orada tapınağının yapılışı şerefine verdiği ziyafeti şölen anlatılmaktadır. işte linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.1.4#
5. Inana and Enki
Enki and Inana (ETCSL 1.3.1) tells of a fight for power between Enki and Inana, the goddess of sex and war. Inana gets Enki drunk in order to steal the powers of civilization from him.
Enki ve Inana (metni), Enki ile seks ve savaş tanrıçası Inana arasındaki güç mücadelesini anlatıyor. Inana, medeniyetin gücünü ondan çalmak için Enki'yi sarhoş eder.
Metnin linki:
http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=t.1.3.1#
Bu metinler Enki merkezli olan metinlerdir fakat diğer bir çok metinde de Enki'nin ismi geçer. Elektronik Sümer Külliyatındaki Enki'nin isminin geçtiği tüm metinleri bulmak ve okumak isteyebilirsiniz. Ya da Sümer metinlerinde herhangi birşeyi araştırmak isteyebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki videoyu izleyerek ETCSL hakkındaki bilginizi artırmanızı ve gelişmiş aramayı öğrenmenizi tavsiye ediyorum
Çeşme: antikyalanlar.blogspot.com
22комментария
Чтобы оставить комментарий, необходимо на сайте.